Donald Trump, 20 Ocak 2017 tarihinde ABD’nin 45. başkanı olarak göreve başlamasının ardından, ilk 100 gününü geride bıraktı. Bu süre boyunca gerçekleştirdiği icraatlar, hem Amerika’da hem de uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Trump'ın ilk 100 günü, sadece politikalarıyla değil, aynı zamanda sosyal medyada yarattığı tartışmalarla da hatırlanacak bir dönem oldu. İşte bu süre zarfında Trump’ın öne çıkan icraatları ve bunların etkileri üzerine detaylı bir inceleme.
Trump, göreve geldiği andan itibaren, kampanya döneminde verdiği birçok vaadi hayata geçirme yolunda hızla ilerledi. İlk hedeflerinden biri olan sağlık reformu konusunda, Obamacare olarak bilinen sağlık sigortası sistemini kaldırmayı amaçlayan tasarının üzerinde yoğunlaştı. Ancak bu süreç, demokrat ve bazı cumhuriyetçi senatörlerin karşı çıkması nedeniyle beklenildiği gibi kolay geçmedi. Sağlık reformu üzerine yapılan tartışmalar, Trump’ın yönetimindeki ilk 100 günün en önemli gündem maddelerinden biri oldu.
Ayrıca, ekonomik politika bakımından da Trump, vergi indirimleri konusunda büyük adımlar atmaya çalıştı. Şirketler için kurumsal vergi oranını %35’ten %15’e indirme teklif eden başkan, daha fazla yatırım ve istihdam yaratacağını savundu. Bu politika, iş dünyasında karşılık bulurken, sosyal hizmetler açısından endişeleri de beraberinde getirdi. İşsizlik oranlarının düşmesi ve borsa endekslerinin yükselmesi, Trump’ın ekonomik politikalarının kısa vadede olumlu sonuçlar doğurduğunun işaretleri olarak gösterilmektedir.
Trump'ın ilk 100 günündeki bir diğer önemli alan da dış politikaydı. Kuzey Kore ile ilişkiler, İran ile yapılan nükleer anlaşmanın yeniden gözden geçirilmesi ve NATO müttefiklerine yönelik eleştirileri, Trump’ın dış politika yaklaşımlarının ne kadar agresif olduğunu ortaya koydu. Özellikle Kuzey Kore'nin nükleer silah testleri, Trump yönetimini uluslararası arenada zor bir konumda bıraktı. Trump’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalar, krizlerin daha da tırmanmasına neden oldu. Bu çatışmalar, dünya genelinde ciddi bir endişeye yol açarken, Trump’ın liderliğinin sınırlarını da test etti.
Uluslararası ticaret konusunda ise, Trump, Amerika’nın çıkarlarını koruma yolu olarak 'Amerika Önce' (America First) politikasını savundu. Yüksek tarifeler uygulamak, serbest ticaret anlaşmalarını yeniden müzakere etmek ve yerli üretimi teşvik etmek gibi adımlar, Trump’ın ekonomik stratejilerinin bir parçası oldu. Ancak bu durum, diğer ülkelerle olan ticari ilişkileri germe riski taşıyordu. Özellikle Çin ile yaşanan ticaret savaşları, Trump’ın tarım ve otomotiv sektörüne olumsuz etkileriyle dikkat çekti.
Sonuç olarak, Donald Trump’ın başkanlık döneminin ilk 100 günü, hem iç hem de dış politikada birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Başarıları ve zorluklarıyla, Trump yönetimi, halkın gözünde karmaşık bir profil çizdi. Kamuoyunun duyduğu endişeler ve tartışmalara rağmen, ABD’deki etkisi tartışmasız bir gerçek oldu. Önümüzdeki günlerde ise, bu icraatların kalıcılığı ve diğer uluslararası gelişmeler üzerine nasıl etki edeceği merakla bekleniyor.
Trump’ın ilk 100 günü, hem destekçileri hem de karşıtları için bir öğrenme dönemiydi. Gelecek dönemde yaptığı açıklamalar ve uygulamalarla nereye doğru gideceği, dünya genelindeki siyasi dinamikleri etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.