Dünyanın sonu ile ilgili senaryolar son yıllarda sıklıkla gündeme geliyor. İklim değişikliği, ekonomik çalkantılar, savaşlar ve pandemiler gibi küresel sorunlar, insanların ciddi bir geleceksizlik hissi taşımalarına neden oluyor. Bu koşullar altında, birçok milyarder, olası felaketlerden korunmak amacıyla, dünya üzerinde güvenli limanlar olarak değerlendirilen belirli ülkelere ve bu ülkelerdeki arazilere yatırım yapmaya başladı. Peki, bu kaçış noktaları neler? İşte, dünyanın sonu gelse bile ayakta kalacağı düşünülen 5 ülke ve milyarderlerin onlara olan ilgisi.
Yeni Zelanda, doğal güzellikleri ve uzak konumu ile dikkat çekiyor. Yüzlerce adadan oluşan bu ülke, okyanusun ortasında yer alması nedeniyle potansiyel tehditlere karşı dayanıklı bir yaşam alanı sunuyor. Milyarderler için, kıyamet senaryolarından kaçış için vazgeçilmez bir seçenek haline geldi. Özellikle, eski Facebook yöneticisi Chris Cox'un Yeni Zelanda'da arazi satın almasından sonra bu ülkenin popülaritesi arttı. Yeni Zelanda’da yer alan güvenli ve izole bölgeler, birçok yatırımcıyı cezbetmektedir. Ülkenin sıcak iklimi, tarım potansiyeli ve zengin doğal kaynakları, yeni bir hayat kurmak isteyenler için ideal bir ortam sunuyor.
İsviçre, yıllardır zenginlik ve güvenliğin sembolü olarak biliniyor. Yüksek yaşam standardı ve politik istikrarı, pek çok uluslararası yatırımcının dikkatini çekiyor. Milyarderler, bu ülkenin dağlık bölgelerinde ve doğal güzelliklerinde huzur bulabiliyor. Ülkenin sıkı bankacılık sistemleri ve gizlilik yasaları, yüksek net değerli bireylerin mülklerini koruma amacı doğrultusunda tercih etmelerini sağlıyor. Kıyamet senaryolarında, dağların arkasında gizlenmiş yerleşim alanları, hayatta kalma şansını artıran bir unsur olarak öne çıkıyor.
Uzun yıllardır göçmenler için bir cennet olan Kanada, aynı zamanda milyarderlerin de ilgisini çekiyor. Canlı ve çeşitli doğal kaynaklar, tarım için uygun araziler ve geniş alanlar, Kanada'nın birçok kişi için cazibe merkezi olmasını sağlıyor. Özellikle COVID-19 sonrası, insanlar, sağlıklı yaşam alanları arayışına girdi ve bu durum Kanada'ya olan ilgiyi artırdı. Milyarderler için, Kanada'nın büyük toprakları ve sakin kültürü, huzur dolu bir yaşam kurmak için idealken, yurt dışı yatırımları da teşvik ediliyor.
Avustralya, geniş toprakları, çeşitlilik gösteren iklim yapısı ve doğal kaynakları ile dikkat çekiyor. Ülkenin farklı bölgelerinde bulunan tatlı su kaynakları ve tarım için verimli topraklar, yaşam sürdürebilmek için gerekli unsurları sunuyor. Milyarderler arasında Avustralya'da mülk edinme yolu ile yapılacak yatırımlar, kıyamet senaryoları konusunda kendilerine bir koruma ağı kurma isteği taşıyor. Ülkede gayrimenkul fiyatları son yıllarda önemli oranda artarken, güvenlik ve huzur sağlayan bölgeler öne çıkıyor.
İzlanda, yenilenebilir enerji kaynakları ile öne çıkıyor. Jeotermal ve hidroelektrik enerji kullanımı, ülkenin sürdürülebilir yaşam alanları yaratmasında büyük bir rol oynuyor. Milyarderler, bu eşsiz coğrafyada doğanın sunduğu olanakları değerlendirme konusunda hevesli. İzlanda'nın izole yapısı, gezegendeki diğer krizlerden uzak kalma imkanı sunuyor. Ayrıca, doğal güzelliklerinin yanı sıra, ülkenin sıcak su kaynakları ve çok sayıda aktivite seçeneği, burada yaşamayı cazip kılıyor.
Dünyanın sonu gibi sinir bozucu senaryolar gerçeğe dönüşse bile, bu 5 ülke, milyarderler tarafından güvenli limanlar olarak görülmeye devam ediyor. Her biri, benzersiz doğa şartları, politik istikrar ve yatırım fırsatları ile hem yaşamak hem de hayatta kalmak açısından avantaj sağlıyor. Aslında, milyarderlerin bu ülkelerde arazi satın almasının temel nedeni, bu bölgelerin sunduğu güvence ve huzurlu yaşam tarzıdır. Varlıklı bireyler, kıyamet sonrası dünyanın yeni düzeninde hayatta kalmayı hedefleyen stratejik hamleler yapıyor.