İstanbul'un nefes alan yeşil alanlarından biri olan Belgrad Ormanı, bu sefer kaybolan bir peyzaj mimarının umudunu barındırıyor. 35 yaşındaki Ece Gürel, geçen hafta İstanbul'da kaybolduktan sonra ailesi ve arkadaşları tarafından büyük bir endişe ile aranıyor. Gürel’in daha önce Belgrad Ormanı’nda yürüyüşe çıktığı bilgisinin alınması, arama çalışmalarının buraya yoğunlaştırılmasına neden oldu. Arama kurtarma ekipleri, ilgili tüm birimlerle işbirliği içinde, Ece Gürel’in kaybolduğu günden itibaren her detayı değerlendirerek çalışmalara başladılar.
Ece Gürel, İstanbul'un tanınmış peyzaj mimarlarından biri olarak biliniyor. Doğaya olan tutkusu ve yeşil alanlara kattığı değerlerle tanınan Gürel, son yıllarda önemli projelerde görev almıştı. Ece Gürel’in kaybolduğu gün, ailesi ve arkadaşları ile birlikte bir etkinliğe katılması bekleniyordu. Ancak etkinliğe katılmadığını fark eden yakınları, onun bir an önce bulunması için durumu yetkililere bildirdi. Çevresinde sevilen ve sayılan bir birey olan Gürel’in kaybolması, hem sosyal medyada hem de yerel basında geniş yankı buldu. Gürel’in son olarak, Belgrad Ormanı’nda yürüyüş yaptığı bilgisi üzerine, arama kurtarma ekipleri hızla bölgeye yöneldi.
Belgrad Ormanı, İstanbul'un en büyük doğal alanlarından biri olup, kaybolduğu günden itibaren Gürel’in bulunması için ekiplerin yoğun çaba harcadığı bir bölge haline geldi. Arama kurtarma ekipleri, köpekli takımlar ve drone kullanarak ormanlık alanı titizlikle tarıyor. Aile üyeleri, Gürel’in kayboluşunun ardından ormanlık alanın çevresindeki tüm yolları taradı ve bölgedeki sakinlerle de iletişim kurarak herhangi bir bilgi almaya çalıştı. Bunun yanı sıra, gönüllü vatandaşların da arama çalışmalarına katılması, bölgedeki çalıların, göletlerin ve zorlu arazilerin daha etkin bir şekilde incelenmesini sağlıyor. Arama çalışmalarında, aerial görüntüleme teknikleri de kullanılarak ormanın üst katmanları detaylı bir şekilde taranıyor. Belgrad Ormanı'nın büyüklüğü ve karmaşık yapısı, arama çalışmalarını zorlaştıran faktörler arasında yer alıyor.
Polis, ailesi ve toplumun kaygı ve endişelerinin arttığı bu süreçte, halka basın açıklaması yaparak yardım talebinde bulundu. Gürel’in kaybolduğu gün üzerindeki kıyafetler, fiziksel özellikleri ve geçirdiği son günlerle ilgili bilgiler paylaşıldı. Ayrıca, sosyal medya platformları üzerinden yapılan çağrılar, uzman ekiplerin destek almak için daha geniş bir kitleye ulaşmalarına olanak tanıdı. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında sosyal medyanın gücü, kaybolan bireylerin bulunması konusunda büyük bir rol edinmeye devam ediyor. Ece Gürel’in bulunmasını sağlamak için geniş bir toplumsal destek oluşturulmaya çalışılıyor.
İstanbul’daki kaybolma vakalarının sayısının giderek artması üzerine, yetkililer ve ilgili birimler, kaybolan bireylerin hızlı bir şekilde bulunebilmesi için daha etkili yöntemler geliştirme çabasına girdi. Aile ve dostları, Ece Gürel’in bir an önce bulunması için yetkililerle işbirliği yapıyor ve her türlü bilgiyi sunmaya hazır olduklarını dile getiriyor. Belgrad Ormanı’ndaki arama çalışmalarına katılan gönüllülerin ve vatandaşların dayanışması, bu süreçte umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Ece Gürel’in bulunması için süren yoğun çabalar, İstanbul’da yaşayanların da desteği ile devam ediyor. Yerel basın ve sosyal medya, Gürel’in kaybolduğu andan itibaren durumu sürekli olarak güncelleyerek toplumu bilgilendiriyor. Belgrad Ormanı'nın kuytularında Ece Gürel’in gözden kaçmış olabileceği yerlerin araştırılması ve bu süreçte tüm uyarıların dikkate alınması, arama çalışmalarının seyrini etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Ece Gürel’in bulunması sadece ailesi ve arkadaşları için değil, aynı zamanda İstanbul toplumu için önemli bir olay olarak tarihe geçecek.
Arama kurtarma ekiplerinin çabaları devam ederken, toplumsal dayanışmanın güçlenmesi ve bilinçlenmenin sağlanması gerektiği bir kez daha gözler önüne serilmiş durumda. Ece Gürel’e ulaşmak için yapılan her türlü destek ve yardım, toplumsal bir sorumluluk haline dönüşüyor. Bu süreçte, Ece Gürel’in bir an önce bulunmasını umutla bekliyoruz ve bu çağrıda paydaşların, bireylerin ve toplulukların önemli bir rol oynamadaki önemi bir kez daha hatırlanıyor.