Ne olur yardım edin... İşte, yürek burkan bir hikaye. Bir annenin gözyaşları içinde kaybolan çocuğunu aradığı günlerin hikayesi. Türkiye genelinde yankı uyandıran bu olay, kayıp çocuk arayışları arasında bir umut ışığı olmakla kalmıyor; aynı zamanda toplumsal dayanışmanın ne denli önemli olduğunu da gözler önüne seriyor.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, birçok insanın yüreğini sızlattı. 8 yaşındaki minik Nasuh, sokakta kayboldu ve ailesi bir daha ondan haber alamadı. Kendisini arayan anne, "Ne olur yardım edin..." diyerek sesini tüm Türkiye'ye duyurmaya çalışıyor. Medya organları ve sosyal medya platformlarında yayılan bu çağrıyla birlikte, Nasuh'un kaybolduğu günden itibaren herkesin aklında tek bir soru var: Nasuh nerede? Kayıp çocukların bulunması konusunda uzman olan ekipler, ailenin yanına gelerek destek sundu. Ama her geçen gün, Nasuh'un kaybolmasıyla birlikte yaşanan endişe ve korku büyüyor.
Anne, yaşadığı çaresizlik içinde kendisini bulmayı başarmanız için halktan yardım istedi. Kayıp çocuğunu bulan veya herhangi bir bilgiye sahip olan kişiye 10 bin lira ödül vereceğini ilan etti. Bu ödül vaadi, sosyal medya üzerinden hızlıca yayılarak, birçok vatandaşın Nasuh'un bulunmasına yönelik duyarlılığını artırdı. İnsanlar, kayıp çocuklar için daha dikkatli olmaya, çocuklarını gözetim altına almaya ve çevrelerindeki bireylere karşı daha duyarlı olmaya teşvik ediliyor.
Çocuk kaybolmalarının önlenmesi gerektiği konusunda uzmanlar, toplumsal duyarlılığın artması gerektiğine vurgu yapıyor. "Her birey, çocukların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu tür vakalarda toplumun bütün üyeleri, kendi sorumluluklarını unutmamalıdır," diyor bir çocuk psikoloğu. İşte anne, etrafındaki toplulukta bu duyarlılığı artırmak için çırpınırken, toplum da ona destek veriyor.
Bu olay, yalnızca bir kayıp çocuk vakası değil, aynı zamanda bir toplum hikayesidir. Herkesin kendi evladını kaybetmiş gibi hissettiği bu süreçte, arama çalışmalarına katılan gönüllüler, sokakları kaplayarak Nasuh'un bulunması için çabalıyor. Aile, yürek burkan bir şekilde Nasuh'un sesini duyuruyor: "O benim her şeyim, lütfen bana yardım edin!" Duygu dolu anlar, sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarla sadece duyarlılığı değil, aynı zamanda bir dayanışma ruhunu da ortaya koyuyor.
Hâlâ tedirgin bekleyişlerini sürdüren aile, Nasuh'un bir an önce eve dönmesi için dua ediyor. 10 bin lira ödül açıklamasının ardından, bölgedekiler kaybolan çocuk hakkında bilgi almak için gözlerini dört açtı. Birçok kişi, kayıp çocuklar hakkında duydukları haberleri daha dikkatle takip etme sözü veriyor. Fakat burada asıl önemli olan, sadece bir ödül değil, Nasuh'un eve dönmesi ve ailenin kucaklaşması.
Unutulmamalı ki, toplum içinde dayanışma güçlüyse ve herkes üzerine düşeni yaparsa, kaybolan çocuklar daha sağlıklı bir biçimde bulunabilir. Bu nedenle, Nasuh'un kaybolduğu gün çoğu kişi içinde bir umutsuzluk duygusu taşımakta. Fakat o, ne olursa olsun, minik Nasuh'un kaybolmuş olmasının getirdiği korkuyu yenmek için mücadele eden bir grup insan, her gün sokakları taramaya devam ediyor. "Ne olur yardım edin..." diyen bir anne ve onun sayesinde yeniden birleşmeyi bekleyen bir aile aklımızdan çıkmamalı.
Bu olay, çocuk güvenliğine dair farkındalık yaratmanın yanı sıra, toplumdaki dayanışma duygusunu da ortaya koyuyor. Kayıp çocukların bulunması konusunda bir sanatçı, sporcu ya da ünlü simaların destek vermesi, bu süreçte daha dikkat çekici bir hale geliyor. Ödül vaadi ve arama çabalarının toplumda yarattığı etki, Nasuh'un bir an önce bulunmasına yönelik umut veriyor. Herkes seferber oldu, belki de bir gün tekrar kucaklaşacak bu anne ve oğlu. Çocuk güvenliği için atılacak her adım, Nasuh'un hikayesinden ders alarak geleceğe umut taşımak üzere yaşanacak. Şimdi hep beraber Nasuh'u bulmak için mücadele etmeye devam ediyoruz.