Emekli olduktan sonra yeni bir yolculuğa çıkan 60 yaşındaki Ahmet Yılmaz, tarımda da yenilikçi fikirlerin nasıl başarı hikayesine dönüştüğünü gösteriyor. Türkiye'nin tropik meyve ihtiyacının önemli bir parçası haline gelen pitaya, yani pitahaya, son zamanlarda büyük ilgi görüyor. Kilosunun 200 TL'den satılması, bu egzotik meyvenin popülaritesini artırırken, Yılmaz’ın azmi ve çalışkanlığı da dikkatleri üzerine çekiyor. Bugün, hem kendi yaşamını değiştiren hem de çevresine örnek olan bu hikaye, tarım sektöründeki dönüşümün nasıl gerçekleştiğini gözler önüne seriyor.
Ahmet Yılmaz, uzun yıllar boyunca ziraat alanında çalışmış ve emeklilik sonrası ne yapacağı konusunda bir süredir düşündüğünü belirtiyor. Birçok insanın emeklilikte dinlenmeyi tercih ettiği bir dönemde, Yılmaz’ın aklına pitaya üretimi fikri geldi. Güneydoğu Asya'nın ardıç kuytularında yetişen ve yalnızca birkaç yıl öncesine kadar Türkiye'de pek bilinmeyen bu meyve, Yılmaz için yeni bir kazanç kapısı oldu. Üniversite yıllarında aldığı tarım eğitimi ve yıllar içinde edindiği deneyimler, ona pitaya yetiştirme konusunda cesareti verdi.
Yılmaz, pitaya üretmeye başlamadan önce, bu eksotik meyvenin tarife uyumunu ve iklim koşullarını dikkate alarak ziraat alanında birçok araştırma yaptığını belirtiyor. Çünkü pitaya, tropikal iklimde en iyi şekilde yetişiyor. Türkiye'de Adana ve Mersin gibi illerde bu meyveye uygun iklim şartları bulunuyor. Yılmaz, tarım arazisini bu iklimin sunduğu avantajlara göre seçerek, hem verimliliği artırmayı hem de maliyetleri düşürmeyi hedefledi. Kendi başına başlayan bu yolculuğunda, ilk sarmalayıcılar ve fide alımları için bir miktar yatırım yaparak işe koyuldu. İlk yıllarında güçlü güneş ışınları dengesizliği nedeniyle birkaç zorlukla karşılaşsa da, sabrı ve azmi sayesinde pitaya meyvelerini sabırsızlıkla beklemeye başladı.
Yılmaz, pitayanın meyve vermesinin uzunca bir süre aldığını belirtirken, "Başlangıçta çok çaba sarf ettim, ama ağaçları yetiştirdikçe keyifli bir süreç haline geldi," diyor. Genel olarak meyvelerin olgunlaşması ve hasada uygun hale gelmesi bir zihin yapısı oluşturdu. Patates veya domates gibi hızlı ürün vermeyen pitaya, sabır ve dikkatle yaklaşmayı gerektiriyordu. Ahmet Yılmaz, yetiştirdiği pitayaların kalitesinin ve görünümünün önemli olduğunu düşündüğünden, doğal gübreler ve organik ilaçlar kullanarak ekosisteme zarar vermeden bir üretim süreci oluşturdu.
Yılmaz’ın bir başka dikkat çeken noktası ise pitaya hasadı sonrası yaptığı pazarlama çalışmaları. Kilosunu 200 TL’den satmakta ve ürünleri organik pazarlar, çiftçi pazarları ve doğrudan tüketicilerle buluşturmakta kararlı. “Pitaya, hem sağlığa faydalarıyla hem de görünümüyle dikkat çekiyor. İnsanlar artık sağlıklı beslenmeye daha fazla önem vermeye başladı, bu da satışlarımızı olumlu etkiliyor,” diyerek satışlarının artışı konusunda oldukça motive olduğunu vurguladı.
Yılmaz, işini büyütmek için yerel girişimcilerle işbirliği yaptıklarını ve ortak organizasyonlar kurarak pitaya tanıtımını artırmayı da hedeflediklerini dile getiriyor. Yerel pazarların yanı sıra, sosyal medya üzerinden de ürünlerini tanıtma çabalarıyla talepleri artırmayı amaçlıyor. Hedefi, birkaç yıl içerisinde Türkiye'nin en büyük pitaya üreticisi olmak.
Yılmaz’ın hikayesi, Türkiye’de tarımda yaşanan yeniliklerin ve girişimci ruhunun güçlü bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Tarım sektöründeki değişim, sadece genç girişimcilerin değil, emeklilerin de bu alana yönelerek hayatlarını yeniden şekillendirmelerine olanak sağlıyor. Ülkemizde pitaya yetiştiriciliğinin yaygınlaşması ve bu meyvenin sağladığı ekonomik faydalar, gelecekte tarım sektorünü daha da güçlendirecektir.
Sonuç olarak, emeklilikte yeni bir kapı aralayan Ahmet Yılmaz'ın pitaya üretimi macerası, hem kendi hayatını olumlu yönde değiştiriyor hem de çevresinde ilham veren bir başarı hikayesi oluşturuyor. Türkiye’nin zengin tarımsal potansiyeli, yenilikçi yaklaşımlar ve azimle daha nice başarı öykülerinin doğmasına vesile olmaya devam ediyor. Yılmaz’ın hikayesi, tarımdaki değişim ile birlikte, gelecekte benzer başarıların yaşanabileceğinin de bir kanıtı olarak ön plana çıkıyor.