Geleneksel meslekler, modernleşme ve sanayileşme sürecinde giderek daha az ilgi görmeye başladı. Ancak, Türkiye'nin dört bir yanında hala bu eski sanatları yaşatan ustalar mevcut. Bu ustalardan biri de, dededen toruna aktarılan bir geleneği 60 yıldır sürdüren İsmail Usta. Ailesinin yıllardır sürdürdüğü mesleğe olan bağlılığı ve kaybolmaya yüz tutan el sanatlarını yaşatma isteği ile dikkat çekiyor. İsmail Usta'nın alandaki tecrübesi ve tutkusu, hem gençlerin hem de geleneksel sanatseverlerin ilgisini çekiyor. İşte onun hikayesi.
İsmail Usta, 1950 yılında küçük bir köyde doğdu. Ailesinin geleneksel zanaatlarına olan ilgisi sayesinde, çocuk yaşlarda bu sanatı öğrenmeye başladı. Babası, o zamanlar bu işin en iyi ustalarından biri olarak biliniyordu. İsmail Usta, babasının atölyesinde geçirdiği zamanlarda, mesleğin inceliklerini ve püf noktalarını öğrendi. Kentleşme ile birlikte geleneksel el sanatlarını unutan toplumumuzda, İsmail Usta’nın hikayesi dikkat çekiyor.
Dede mesleği terimi, genellikle bir işin, sanatın veya zanaatin aile içerisinde nesilden nesile aktarılmasını ifade ediyor. İsmail Usta, bu birbirinden farklı yetenekleri ve teknikleri öğrenerek, kendini sürekli geliştiriyor. İsmail Usta, "Mesleğim benim hayatımın bir parçası oldu. Her parça, her detay benim için çok değerli,” diyor.
İsmail Usta, yalnızca ustası olduğu mesleği icra etmekle kalmadı, aynı zamanda mesleği tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak için çeşitli projelerde bulundu. Fakat bu yolculuk hiç de kolay olmadı. Özellikle son yıllarda, el sanatlarının öneminin azalması ve gençlerin modern mesleklere yönelmesi, İsmail Usta'nın işini sürdürmesini zorlaştırdı. Ancak yılmadı ve hikayesini gelecek nesillere taşımak adına çeşitli atölye çalışmaları düzenlemeye başladı.
Yerli ve yabancı turistlerin ilgi gösterdiği el sanatları atölyeleri açarak, genç bireyleri ve meraklıları bu sanatın içerisine çekmeye çalıştı. İsmail Usta, “Biliyorum ki bu meslek, büyük bir geçmişe sahip. Ama aynı zamanda geleceği de var. Öğrettiklerimle bu geleneği yaşatmak istiyorum,” ifadesiyle genç kuşaklara duyduğu inancı dile getiriyor.
İsmail Usta'nın çalışmaları, sadece yerel sanatseverler için değil, aynı zamanda uluslararası düzeyde de takdir topladı. Dünya genelindeki çeşitli sanat fuarlarına katılarak, el emeği göz nuru ürünlerini sergileyen İsmail Usta, geleneksel zanaatı modern dünyanın gözünde yüceltme misyonunu üstlenmiş durumda.
Son 60 yılda birçok ödül kazanmış olan İsmail Usta, anılarını ve deneyimlerini gelecek nesillere aktarmanın yanı sıra, başka ustaların da bu geleneği yaşatmasına yardımcı olmak arzusunda. Bu bağlamda, yerel yönetimler ve kültürel derneklerle işbirliği yaparak, geleneksel sanatların korunması ve yaşatılması adına projeler gerçekleştirmeye devam ediyor.
Sonuç olarak, İsmail Usta, sadece kendi mesleğinde bir usta değil, aynı zamanda geleneksel Türk sanatlarını yaşatan bir dede yadigarı olarak dikkat çekiyor. Onun hikayesi, geçmişin ve geleneğin önemini bir kez daha gözler önüne sererken; ustalarımızın emeklerine ve zanaatının kıymetini bilmemiz gerektiğini hatırlatıyor. Bize düşen, bu gibi değerleri yaşatmak ve yeni nesillere aktarmaktır, çünkü dede yadigarı sanatlarımız, bu toprakların kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır.