Her yıl binlerce insan, yangın gibi doğal afetlerle karşı karşıya kalmakta ve pek çok insan hayatını kaybetmektedir. Ancak bazıları, bu zorlu sürecin içinden sağ olarak çıkmayı başarabiliyor. İşte, geçtiğimiz günlerde yaşanan ve dehşet veren bir yangın olayı, bir adamın yaşamı boyunca unutamayacağı bir anı olarak hafızalara kazındı. Yangın sırasında yaşadığı korkunç deneyimi ve kurtuluş mücadelesini anlatan bu adam, alevlerin ortasında yaşadıklarını ve nasıl hayatta kaldığını özel bir röportajla paylaştı.
İlk olarak, yangının başlangıcında neler yaşadığını aktaran bu adam, "O an her şey çok aniden oldu. Bir anda etrafım alevlerle kaplandı ve kendimi çaresiz hissettim." ifadelerini kullanıyor. Arkadaşlarıyla birlikte bir piknik alanında bulunan adam, aniden çıkan yangının kontrol edilemeyecek kadar büyüdüğünü söyledi. Alevlerin hızla yayıldığı o an, sanki zaman durmuş gibi hissettiklerini paylaşan yangın mağduru, "Yangın beni sardığında, etim eriyormuş gibi yandığımı hissettim. O an hayatımın sonuna geldiğimi düşündüm." sözleriyle o korkunç anı tasvir ediyor.
Çevresinde bulunan insanlar, hemen yardım etmek için harekete geçse de, yangının büyüklüğü herkesi korkuttu. Yangından kaçmaya çalışan bu adam, alevlere doğru hareket ettiğinde, çok geç kalmış olduğunu anladı. Alevlerin her tarafını kapladığı alanı geçerken, yanık kokusu ve yüksek duman onu boğuyor, gözleri yanarken nefes almakta zorlanıyordu. "Her şey bir anda oldu, sanki bir film izliyormuşum gibi. Hem korkuyordum hem de kurtulma içgüdümle hareket ediyordum." şeklinde düşüncelerin kapsamına dair bilgi veriyor.
Yangın sonrası yaşadığı travmayı anlatan adam, hayatta kaldığı için minnettar olsa da, yaşadığı duygusal zorlukları da açık bir şekilde ifade ediyor: "Yangın bittikten sonra insanların nasıl hayal kırıklığına uğradığını gördüm. O an, sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir felaket yaşamıştım." Yangın sonrası sağlık durumunu değerlendirmek adına hastaneye kaldırılan adam, yanıklar tedavi edilmesine rağmen psikolojik destek almak zorunda kaldığını ekliyor.
Birçok insan, bu tür olayların insan psikolojisi üzerindeki etkilerini ağır şekilde yaşadıklarını bilmektedir. Psikologlar ise yangın gibi travmatik olayların, bireylerde uzun süreli korku, kaygı ve stres bırakabileceğini belirtiyor. Bu adam da, yangın sonrasında kabuslar görmeye başladığını ve gün içinde bile alevlerin sürekli aklında dolaştığını anlatarak, yaşadığı ruhsal çalkantıyı dile getiriyor. "Hala bazı durumlarda, alevlerin üzerimde olduğunu hissediyorum. Kendimi güvende hissetmiyorum." diyor.
Yangından kurtulduktan sonraki yaşam mücadelesini ise şöyle ifade ediyor: "Hayatımda her şey değişti. Ailemle olan ilişkilerimde soğukluk oluştu, kendimi dış dünyadan soyutladım. Artık her şeyden, insanlardan ve bulundugum yerlerden korkuyorum. Ama hayata tutunmak için savaşmak zorundayım."
Bu dehşet verici olay, bir başka hatırlatmadır ki, yangın ve diğer doğal afetlere karşı hazırlıklı olmak hayati öneme sahiptir. Uzmanlar, yangın güvenliği almanın ve acil durum planları yapmanın gerekliliğine her zaman dikkat çekiyor. Hayat kurtarıcı bu bilgilerin ışığında, bilinçli olmak ve bilinçlendirmek, tüm toplumu daha güvenli hale getirmenin ilk adımıdır.
Hikayesini paylaşan adam, kendisi ve diğer yangın mağdurları adına toplumu bilinçlendirmeyi amaçladığını ve bu noktada daha fazla insanın dikkatini çekmek istediğini belirtiyor. "Her ne olursa olsun, hayatta kalmak için savaşmaya devam edeceğim." diyerek, hayatta kalmanın ne denli kıymetli olduğunu vurguluyor.
Yangın ve doğal afetlerden korunmak için bireyler, kendi evlerinde yangın güvenliği önlemleri almanın yanı sıra, çevrelerine de bu konuyu anlatmayı ve diğer insanları uyarmayı ihmal etmemelidir. Elde edilecek bu bilinç ile birlikte, yaşanabilecek yaralanma ve can kayıplarını en aza indirmek mümkün olacaktır. İşte bu nedenle bu adamın hikayesi, sadece bir yangın anısının ötesinde bir bilinçlenme mesajı olarak kabul edilmelidir.