Son dönemde Amerika Birleşik Devletleri’nin Kıbrıs ve Suriye üzerindeki siyasi hamleleri, uzmanlar tarafından “Derin Amerika’nın stratejik planları” olarak yorumlanıyor. Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de jeopolitik nüfuzunu artırmak isteyen ABD, bölgedeki dengeyi kendi lehine çevirmek adına çeşitli taktikler geliştiriyor. ABD'nin bu bölgedeki faaliyetlerinin Türkiye, Yunanistan ve Rusya gibi aktörlerle ilişkileri etkileyebileceği öngörülüyor.
Kıbrıs üzerinden yapılan stratejik hamlelerin bir amacı, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına hakim olmak ve buradaki güç dengelerine şekil vermek olarak görülüyor. ABD’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerini güçlendirmesi ve Rum tarafına yönelik silah ambargosunu kaldırması, bölgede Türkiye’nin varlığına karşı bir hamle olarak yorumlanıyor. Özellikle askeri varlığını artıran ABD, Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için Kıbrıs’ı stratejik bir üs olarak konumlandırıyor.
Diğer taraftan, Suriye’deki ABD askeri varlığı ve stratejisi de dikkat çekiyor. Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin desteklediği bazı grupların varlığı ve askeri lojistik faaliyetleri, hem Suriye’nin istikrarını hem de Türkiye’nin sınır güvenliğini tehdit edebilecek nitelikte görülüyor. ABD’nin buradaki faaliyetlerinin amacı, bölgedeki nüfuzunu kalıcı hale getirmek ve Suriye’de Rusya ve İran etkisine karşı bir denge unsuru oluşturmak olarak değerlendiriliyor.
Analistler, bu politikaların Türkiye’nin güvenlik önlemlerini daha da artırmasına yol açabileceğini ve ABD’nin bu hamlelerinin, bölgede uzun vadeli bir stratejinin parçası olduğunu ifade ediyor. ABD’nin bölgedeki etkisini artırma isteği, jeopolitik olarak Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’daki güç dengelerini şekillendirebilecek stratejik bir girişim olarak değerlendiriliyor.