Ülkemizde son günlerde yaşanan üzücü bir olay, tüm halkı derinden sarstı. 5 gün önce kaybolan 8 yaşındaki Mert, ailesi ve gönüllü arama ekipleri tarafından büyük bir özveriyle arandı. Ancak, ne yazık ki beklenen umut dolu haber yerine, Mert'in cesedinin bulunduğu haberi geldi. Mert'in cesedi, bulunduğu sulama kanalıyla birlikte tüm ülke gündeminde geniş yankı uyandırdı.
Olay, geçtiğimiz hafta bir sabah saatlerinde meydana geldi. Mert, ailesinin evinin yakınlarındaki parkta oyun oynamaya çıkmıştı. Bir süre sonra aile, Mert’in parktan ayrıldığına dair endişelenmeye başladı. İlk başta evin çevresinde ve parkta kaybolmuş olabileceğini düşünen aile, durumu yetkililere bildirdi. Olayın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra ailenin kaygıları büyümeye başladı ve resmi arama çalışmaları başlatıldı.
İlk günlerde yerel jandarma ve polis ekipleri, Mert’in kaybolduğu bölgede yoğun bir arama çalışması gerçekleştirdi. Takip eden günlerde ise gönüllü arama timleri ve sivil toplum kuruluşları da katıldı. Mert’in bulunması için sosyal medya üzerinden çağrılar yapıldı, herkesin bir araya gelerek destek olması istendi. Ancak, arama çalışmaları beklenilen olumlu sonuçları veremedi ve umutlar her geçen gün azaldı.
Arama çalışmaları 5. gününde, bir grup arama timi sulama kanalına yönlendirildi. Kanalın etrafında yapılan kontroller sonucunda, çocuğun cansız bedeni bulundu. Bu üzücü gelişme, Mert'in yakınları ve tüm mahallesindeki insanları derinden sarstı. Olay yerinde duygu dolu anlar yaşandı; aile, çocuğun cansız bedeniyle karşılaşmanın acısını yaşarken, çevredeki insanlar da gözyaşlarına boğuldu.
Olayın ardından, Mert’in cesedi Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Aile ise sabah saatlerinden itibaren adalet ve intikam arayışıyla sokaklarda yürüyüş yaptı. Çocuk kaybolduğunda ailesinin önceden belirttiği sulama kanalının surface’i, olay sonrası eğimli ve tehlikeli yapısı nedeniyle dikkat çekti. Olayın meydana gelmesi ile birlikte, sulama kanallarının güvenliği konusunda gündeme tekrar geldi. Bu durum, özellikle çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla yürütülen politikaların ve uygulamaların gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koydu.
Yetkililer, Mert’in kaybolmasıyla ilgili soruşturma başlattı. Olayla ilgili olarak herhangi bir sorumlunun olabileceği ihtimali üzerine, bölgedeki sulama kanallarının bakım ve güvenlik standartlarının gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, Mert'in ailesi, diğer çocukların başlarına benzer olayların gelmemesi için mücadele etmeyi ve konunun gündemde kalmasını sağlamayı hedefliyor.
Bu olay, yalnızca bir kayıp değil; aynı zamanda tüm halkın çocuk güvenliği konusunda daha fazla dikkat etmesi gerektiği konusunda bir uyanış oldu. Mert’in ailesi, bu trajik olayın ardından çocukların daha güvenli bir ortamda büyümesi için gereken adımların atılmasını istiyor ve sessiz kalmayacağını ifade ediyor.
Sonuç olarak, Mert’in hayatını kaybetmesi; yalnızca bir çocuğun değil, toplumsal bir sorunun da hâlâ ilgili olduğu bir gerçeği gözler önüne serdi. Herkesin dikkatini çekmesi gereken, çocukların güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk almaları gereken bir dönem başladı. Mert’in ruhu, hemen hemen herkes için bir hatırlatma görevi üstlendi; her çocuk, sevgiyle ve güvenle büyütülmeyi hak ediyor.