Uzun yaşam, insanlığın her döneminde merak edilen bir konu olmuştur. 102 yaşındaki Kezik nine, bu merakın gerçek bir örneğini sergiliyor. Sadece yaşamakla kalmayıp, sağlıklı bir yaşam süren Kezik nine, hayatı boyunca hiç doktora gitmediğini söylüyor. Peki, bu yaşlı kadının sırrı nedir? Uzun yaşamının temel kaynağı hangi besinler? İşte, Kezik nineyle yapılan özel röportajdan detaylar.
Kezik nine, uzun yaşamının sırrını doğallıkta bulduğunu ifade ediyor. Ailesiyle birlikte yaşadığı köyde, kendi tarım ürünlerini yetiştirerek doğal bir beslenme alışkanlığı geliştirmiş. “Hiçbir zaman fabrikasyon ürünler tüketmedik,” diyor. Doğal sebzeler, meyveler ve özellikle yerel olarak yetiştirilen tarım ürünleri, onun sağlıklı beslenme alışkanlığının temel taşlarını oluşturuyor. Yerel tarımın önemini vurgulayan Kezik nine, şehir hayatında, işlenmiş gıdaların sağlık sorunlarına yol açtığına inanıyor.
Ayrıca, doğal ve katkı maddesi içermeyen besinlerin de sağlığını olumlu yönde etkilediğini belirtiyor. Yıllardır kullandığı ve özellikle sağlığı için önemli gördüğü bir besin var: zeytinyağı. “Sabah kahvaltımda daima zeytinyağına yer veririm. İyi bir yağ, iyi bir sağlık demektir,” diyor. Zeytinyağının yanı sıra ev yapımı yoğurt ve ayranın da onun günlük beslenme alışkanlığında önemli bir yeri var. Bu besinler, sindirim sisteminin sağlığına katkı sağlarken, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Kezik nine sadece beslenme ile değil, aynı zamanda aktif bir yaşam sürdüğünü de dile getiriyor. Günlük yürüyüşleri, bahçe işleri ve evde yaptığı diğer fiziksel aktiviteler, onun yaşına göre dinç ve sağlıklı kalmasında büyük rol oynuyor. “Hareket, hayatın kaynağıdır,” diyor. İnsanların hareketsiz bir yaşam sürmesi durumunda, çeşitli sağlık sorunları yaşabileceğini bu şekilde açıklıyor.
Fiziksel aktivitenin yanı sıra, psikolojik durumu da Kezik nine için oldukça önemli. “Gülümsemek, stresten uzak kalmak için yapmamız gereken en önemli şeylerden biridir,” diyor. Pozitif bir yaşam felsefesi benimsediğini, her durumda olumlu tarafı görmeye çalıştığını ifade ediyor. Aile bağlarının güçlü tutulması, sosyalleşme ve günlük hayatta küçük mutlulukların değerini bilmek, onun yaşam felsefesinin temelini oluşturuyor.
Bütün bunların yanı sıra, Kezik nine’nin herhangi bir hastalık geçirmemesi ve acil bir duruma şahit olmaması da dikkat çekici bir durum. Yaşının getirdiği bazı zorluklar elbette oluyor; fakat bu zorluklarla başa çıkma yöntemleri, ona her zaman güçlü kalmayı sağlamış. Doğal yaşam, basit ve stresiz bir hayat sürmesi, onun uzun ve sağlıklı hayatının gizemlerini yansıtıyor.
Sonuç olarak, Kezik nine’nin hayatı, doğal beslenme, fiziksel aktivite ve pozitif düşünmenin birleşimiyle şekillenmiş durumda. 102 yıl boyunca herhangi bir doktora gitmeden, sağlıklı bir yaşam süren bu yaşlı kadının sırlarını öğrenmek, bu konuda yeni nesillere örnek teşkil edebilir. Herkesin uzun ve sağlıklı bir yaşam hayali vardır; ancak Kezik nine’nin yaşamı, bazı temel prensiplere bağlı kaldığında bu hayalin gerçekleştirilebileceğini gösteriyor. Böylelikle, sağlıklı ve mutlu bir yaşamın anahtarının doğal ve sade yaşamda gizli olduğunu sanırım hepimiz kabul edebiliriz.